BEYZADEOĞLU
  PKK’lılar Üniversitelerde Yıldırma Politikası Uyguluyor
 

14 Nisan 2008 Pazartesi
11:19

PKK’lılar Üniversitelerde Yıldırma Politikası Uyguluyor
 

Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk Televizyonunda canlı olarak yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta üniversitelerde yaşanan öğrenci olayları ve eğitim konusu masaya yatırıldı.
Programın stüdyo konuğu Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras “Ayrılıkçı marjinal grupların(PKK yandaşlarının) güçlerini arttırdığını” söyledi.

“PKK’LILAR ÜNİVERSİTELERDE YILDIRMA POLİTİKASI UYGULUYOR”

Geçen hafta Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanan ve “kız meselesinden” çıktığı ileri sürülen olayların ardındaki gerçeklerin arandığı Ceviz Kabuğu’nda, Türkiye genelindeki olaylar da ele alındı.
A.Ü. Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, “Üniversitelerdeki ayrılıkçı marjinal grupların (PKK’lıların) özellikle son beş yılda güçlerini artırdıklarını ve baskı ile yıldırmaya yönelik hareketlerinin etkinleştiğini” söyledi.
Ayrılıkçı grupların güçlerini vurup kırmaya ve yıldırmaya dayalı hareketlerle ortaya koyduklarını kaydeden Prof. Dr. Aras, bu grupların güvenlik güçlerini tehdit edecek, hatta dışarıda yakalayıp dövecek kadar ileri gittiklerini belirtti. Prof. Dr. Aras, üniversitelerin kendi imkânlarıyla bu olayları bastıracak gücünün olmadığını dile getirerek “Bizim önlemlerimizi bir yolunu bulup aşıyorlar. Güvenlik güçlerinin bu mücadelede yer alması caydırıcı oluyor ama bunu da sürekli uygulamak mümkün değil” dedi.
Bölücü grupların üniversitelerdeki sessiz çoğunluğu da olaylara sokmaya çalıştığını belirten Aras, “Marjinal gruplar pervasızca hareket ediyor. Öğrenci olmayanları da olaylara sokuyorlar. Biz öğrencilerimizi itidale(ölçülü, ılımlı olmaya) davet ediyoruz. Siz olaylara karışmayın güvenlik güçleri halleder” diye konuştu.
Türk Ordusu’nun Irak’ın kuzeyine yaptığı büyük kara harekatından 10 gün sonra, öğrenci kılığındaki birtakım kişilerin üniversite “maske” takarak eylemler yaptığını belirten Rektör Aras, “Bunlar öğrenci olayı gibi gösteriliyordu ama, sanki PKK dağdan üniversiteye inmiş orada eylem yapıyordu. Bunların tiplerine baktığınızda öğrencilikle ilgileri olmadığı anlaşılıyordu. Sanki ‘PKK dağdan inmiş şehri basmış’ gibi bir halleri vardı” dedi.

REKTÖR: TÜRK BAYRAĞINI TAŞITMIYORLAR!”

Üniversitelerde bölücülük faaliyetlerinin geldiği notayı “Üniversitelerde Türk bayrağı taşıyan öğrencileri engelliyorlar” diyerek ortaya koyan Rektör Nusret Aras, “bölücü gruplar Türkiye’yi zayıflatmak için birbirinin taşeronluğunu yapıyor. Türkiye’yi zayıflatmaya çalışıyor” dedi.
Üniversitelerde olay çıkmak için her zaman bir neden bulunabileceğini söyleyen Aras, Ankara Üniversitesi’nde bir paneli yaptırmamak için çıkarılan olayları şu şekilde değerlendirdi: “Bu gruplar için her şey olay çıkama nedeni olabilir. Mesela bir defasında Ankara Üniversitesi’nde Türklüğü öne çıkaran bir paneli yaptırmamak için olay çıkardılar. O panelin konusu Ermenilerin katlettiği Türk diplomatlardı. Bunlar kesinlikle anlık değil, planlanarak yapılan hareketler. İş bazen öyle boyutlara geliyor ki cumhuriyetin temel ilkelerine zarar verilmek isteniyor.”

AB UĞRUNA BÖLÜCÜLER DESTEKLENİYOR

Ceviz Kabuğu’nda hükümetin üniversitelerde yaşanan olaylara karşı kayıtsız kalması da eleştirildi. Hulki Cevizoğlu “Türkiye’de bir şeyi bir kişi yapınca suç oluyor da birden fazla kişi yapınca suç olmaktan çıkıyor mu? Bunları bastırmak için hükümet olarak ne yapıyorsunuz? Özgürlük ve demokrasi diyerek, Çankaya’da bunları destekleyenlere davet verilerek bu olaylar desteklenmiş olmuyor mu?” diye sordu?
Cevizoğlu’nun bu eleştirel sorularına Prof. Dr. Nusret Aras “Hiçbir ülke kendini yok edecek özgürlüğün serbestîsini vermez ama Türkiye’de AB’ye girmek uğruna bu yapıldı” diyerek ülke olarak geldiğimiz yerin altına kalın bir çizgi çekti.
Prof. Dr. Aras, AB’nin Türkiye’yi 50–60 yıldır oyaladığını ve bugün de 50 yıl sonra belki düşünürüz diyerek Türkiye’nin kapıda beklemesini sağladığını söyledi. 50 yıl sonra AB’nin piyasa da olup olmayacağının belirsiz olduğunu kaydeden Prof. Dr. Aras, Türkiye’nin AB sürecindeki durumunu değerlendirirken şunları söyledi:
“50 yıl sonra AB olacak mı yoksa başka oluşumlar mı gündeme gelecek bunu bilmiyoruz. Koşullar sürekli değişiyor. Türkiye bekledikçe çok şey kaybediyor. Bu konuda kesin karar vermek gerekiyor. AB’de istemiyorsa söylemeli. Söylemiyorsa da biz anlamalı ve ulusal tavrımızı ortaya koymalıyız.”
Nusret Aras ayrıca Doğu’daki bazı belediye başkanlarının fütursuzca konuşmalar yaptığını ve bu konuşmalara seyirci kalınmasının da olayları teşvik ettiğini kaydetti.

“KIZ MESELESİ” DİYEREK NE GİZLENİYOR?

Prof. Dr. Nusret Aras Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanan olayların bazı basın organlarında “kız meselesi” olarak yer alması basının reyting kaygısı ile bağdaştırarak “Kız meselesi daha sansasyonel geldiği için basın bunu yazmış olabilir. Çünkü basın reytingi önde tutuyor” dedi. Olayın bu derece basite indirgenmesini yanlış bulduğunu ifade eden Aras, “Olay kesinlikle kız meselesi değildir. Öyle olsaydı bu kadar insan karışmaz, üç beş kişi ile kapanırdı. Ayrıca olaylar sırasında kullanılan aletlerde kız meselesi olmadığını gösteriyor. Burada birbirine karşı iki kin besleyen iki grup vardır” diye konuştu.
Hulki Cevizoğlu’da basına bu şekilde yansımasının gerçeği gizleyerek önlem alınmasını engellemek için yapılabileceğine dikkat çekerek olaya farlı bir yaklaşım getirdi.

ÖNCE “ULUSAL BİLİNÇ”

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun Türkiye’de bir devlet başkanı gibi karşılanmasının yanlışlığına değinen Hulki Cevizoğlu, Barosso’nun yaptığı açıklamalarına, TBMM’de ve Anıtkabir’deki saygısız hareketlerine neden göz yumulduğunu anlamadığını ifade etti. Cevizoğlu, “Biz sömürge ülkesi miyiz ki buna göz yumalım” dedi. Cevizoğlu, ulusal bilinci kaybetmenin başka her şeyi ayrıntı yapacağını ifade etti ve “Önce ulusal bilinç!” diye seslendi.

“AB KAPISINDA BEKLETİRKEN, BÖLÜCÜLERİ KIŞKIRTIYOR, HALKI BORÇLANDIRIYORLAR”

Kanaltürk Televizyonu’nda canlı yayınlanan Ceviz Kabuğu’na Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da telefon bağlantısıyla katılarak, olayların ardındaki bölücü ve gerici unsurlara dikkat çekti.
Emperyalizmin, etnik ve dini farklılıklarla beraber borçlandırma politikası ile planlarını uygulama amacında olduğunu söyleyen Prof. Hilmioğlu, Türkiye için de aynı amaçların olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin AB kapısında oyalandığını belirten Hilmioğlu “Avrupa bizi AB’ye alma konusunda samimi değil. Amaçları kapıda bekletirken bizi bölmek” dedi. Türkiye’nin AB’ye üye olacaksa Almanya, Fransa, İtalya gibi birinci sınıf üye olması gerektiğini düşünen Prof. Dr. Hilmioğlu eğitim, ekonomi, AB ile ilgili şu açıklamaları yaptı:
“AB’ye ulusal birliğimizden, cumhuriyetimizin temel ilkelerinden taviz vermeden üye olmalıyız. AB ülkelerinin emperyal düşünceleri hiç değişmemiştir. Bunu yaparken demokrasi ve insan hakları kavramlarını kullanıyorlar. Türklerin sözde uygar ülkelerden demokrasi ve insan hakları adına alacağı hiçbir ders yoktur… Esas mesele bizi bu coğrafyada güçlü görmek istememeleri. Bunun için bölücüleri kışkırtıyorlar. İnsanları borçlandırıyorlar… Özelleştirmelere karşı çıkanlar vatan haini ilan ediliyor ama Türkiye ekonomik gücünü kaybediyor bu şekilde. Çalışmadan kazanılan, sadaka ekonomisine alışan bir toplum yaratıldı… Avrupa’da ortalama eğitim süresi 10–12 yıl iken Türkiye’de bu süre 3–4 yıl. Eğitimle sömürgeci bir toplum da yetiştirebilirsiniz, demokratik çağdaş bir toplum da yetiştirebilirsiniz. Mesela İspanya’da bir terör olayında on milyon kişi sokaklara dökülür, Türkiye’de ise neredeyse Kıbrıs elden gidiyor tepki gösteren yok.”

ÇÖMEZ’DEN İLGİNÇ İDDİA: “ÜYESİ OLMADIĞIM BİR PARTİDEN İHRAÇ EDİLDİM”

Geçtiğimiz gün AKP’den ihraç edilen eski Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez de canlı yayına katılarak ilginç açıklamalar yaptı. Üniversitelerde yaşanan olayların ortaya çıkmasında ve basına yansıma şekillerinde çeşitli yönlendirmelerin açık olduğunu söyleyen Turhan Çömez “çıkarılacak bir Türk-Kürt çatışmasında Türkiye’nin mutlaka bedel ödeyeceğini” belirtti. “Türkiye’de devlet kadrolarının akordu bozulmuştur” diyen Çömez gençlerin önlerindeki yanlış rol modelleri nedeniyle sorun yaşadıklarını ileri sürdü.
Turhan Çömez sorular üzerine, AKP’den ihraç edilmesi ile ilgili açıklamalar da yaptı. AKP tüzüğüne göre milletvekilliği düşen birinin parti üyeliğinin de düştüğünü kaydeden Çömez, “Trajikomik bir şekilde üyesi olmadığım bir partiden ihraç edildim” dedi. Ordu Eski Milletvekili Hamit Taşçı’nın ihracının da aynı şekilde yapıldığını ve Yargıtay’ın Taşçı’ya “sen zaten parti üyesi değilsin” şeklinde karar sunduğunu söyleyen Turhan Çömez bu durumu partinin içine düştüğü hezeyan olarak değerlendirdi.
 
  bu siteyi 26150 ziyaretçi (54734 klik) kişi kişi ziyaret etti  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol